Kayıtlar

Ağustos, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CELTA!

Resim
Hayatımın ikinci yurt dışı tecrübesi ve en isabetli kararlarımdan biri kesinlikle CELTA. Nedenlerini anlatmaya çalışacağım birazcık. Anlatınca da CELTA ve onun güzel insanları hep hatırlanacak. Rize'den kalkıp Barcelona'nın Granollers'ine geldik. Geldik ve gördük ki sevimli mi sevimli bir okul sıcak mı sıcak insanlar. Cambridge School da kasabanın göbeğinde küçük, şirin bir bina. Enri sıcak gülümseyişi ve çat pat ingilizcesiyle karşıladı bizi ve daha sonra merdivenlerden tatlı mı tatlı bir kadın indi: Denise. Tutorımızla da elimizde kocaman valizlerle tanışmış olduk ilk dakikadan. Derken ev sahibemiz Maria teyzem geldi elinde çantası tin tin. Biz de çekçekli valizlerle peşinden düştük yola. Maria teyzem de konuşaklıdır maşallah ama Katalancamız olmadığı için başımızı sallaya sallaya devam ettik yürümeye. Yürürken bir yandan gözüme takılan mağazalar bir konser kalabalık neşeli insanlar... Derken Enginyers apartmanına geldik. Cadde üstünde kocaman bir binanın 6. katı evimiz o

Efkar karmasından seçmece...

Resim
Nasıl bir şarkıdır ki gecenin içinde alır götürür nerelere... Bir keman bir ud dertli dertli söyleşir derken muziptir notalar ve dolu dolu güçlü bir kadın seslenir birden. Arada tatlı tatlı gitarlar... Nasıl bir şeysin sen hem efkarlı hem sevimli. Dinlemelere doyulmaz! Sinan Kaynakçı'nın efkar karmasından:)

ListeSİZ - Zamana Sıkışmış

Resim
Dün bir ip geçirmiş boynuma Yakalamış sımsıkı Ardımdan sesleniyor Sen hiç bırakma bizi Dünü dinle Unutma sakın Onu çözmek zorundasın Yarın ellerimden tutmuş Koşuyoruz ardarda Yollar yollar boyunca Hep bulutlara doğru Yarını dinle Unutma sakın Onu görmek zorundasın Bugün omzuma çökmüş Sevimli ama çok ağır Tepemden bağırıyor En güzel an budur Bugünü dinle Unutma sakın Onu yaşamak zorundasın

Fonda müzik ömür boyu...

Resim
Modernistanın başkentinden Lazikanın ramadan zamanlarına geldim. Ne yaz ama! Şu anda müzik ömür boyu var fonda TRT müzik. Minderleri attım yere balkondan da tatlı tatlı esiyor rüzgar. Dedim ki bi lareyamı alayım kucağıma çünkü yazmak lazım. Bir de başucumda yüksek topuklar... Yeniden okuyorum nasıl satırlar nasıl gözlemler neler neler... Mungan iyi ki varsın demeyi ihmal etmiyorum tabi ki :) Hemen çarpıcı bir alıntı yapıyorum Yüksek Topuklardan: Dekorumuzda bir yanlışlık var. Memleket olarak dekorumuzda. Birdenbire  geçmiş günlerden birine gidiyor aklım. ...  Tam biz Maksim Gazinosu'nun önünden geçiyorduk ki, İtalyan fotoromanlardan fırlamışcasına şık giyimli bir çift çıktı içeriden. Adam, iyi dikilmiş bir smokin içindeydi, ceketinin yakaları alaz alaz parıldıyordu, bir pelerin zarafetiyle taşıdığı şık kesimli, kalın bir palto vardı omuzlarında. Derin dekolteli, vücudunu sımsıkı saran siyah bir elbise giymiş kadının sırtındaysa, yerlere kadar uzanan vizon bir kürk - üstelik k

Musica...

Resim
4 Ağustos, Basilica Santa Maria del Pi, La Rambla'nın bir arka sokağında bütün asaleti ve görkemiyle karşıladı bizi. Elimizde biletler heyecanla sıraya girdik ama etrafa bakmaktan da alamıyoruz kendimizi nasıl bir şehirse nasıl bir mimariyse resmen büyülüyor insanı. Derken yerimizi aldık beklemeye koyulduk o sırada yine basilicanın duvarlarından gözlerimizi alamıyorduk tabi ki. Sessizce bekledik ve elinde gitarıyla, uzun, siyahlar içinde bir kadın geldi. Nasıl bir zarafet... Gözlerini kapattı gülümsedi ve gitarıyla parmaklarının buluştuğu anda herkes çekim alanındaydı. Mükemmel bir akustik vardı ve o mimikler inanılmazdı. Gitar adeta bir parçasıydı kadının ve ben sanırım zaman mekan bütün algılarımı yitirdim ve hiç bir şey düşünmeden gitarı dinledim ve gözlerimi ayırmadan Ekaterina'yı izledim. Parmaklarımda müthiş bir özlem tabi ki gitarlarıma... Hiç bitmesin istedim içimden çünkü hiç bir şey düşünmedim ve gerçekten ruhum aklım dinginleşti.Sanırım salondaki herkes benimle aynı

Kaf Dağının ardına kaçsa bile aşk var!

Resim
Herkes En Doğruyu Bilir Herkes Uzman Herkes Rekortmen Öyle Eminiz ki Yolumuzdan İster Haydut İster Centilmen... Ama Aşk Var, Bir Tek Aşk Var ! Aşk Var mı, Var, Aşk Var... Herkes Bir İnancın Beşinde Herkes Militan Herkes Fedai Öyle Değiştirdik ki Dünyayı Uyanık Akıllı Dürüst Enayi Ama Aşk Var, Bir Tek Aşk Var ! Aşk Var mı, Var, Aşk Var... Kaf Dağının Ardına Kaçsa Bile Aşk Var Yatak Çarşaflarına Sıkışsa Bile Aşk Var Yalnız Bir Titreşim Olsa Ya da Bir Kıpırtı Kalsa Bile Aşk Var Paranın Esiri Olduk Ne Kadar İktisat, O Kadar Mutluluk ! Birer Birer Yeniliyorduk Önce Adalet Sonra Güzellik Ama Aşk Var, Bir Tek Aşk Var ! Aşk Var mı, Var, Aşk Var... Savaştık Savaşa Yazdık Yenen Ağlar Yenilen Ağlar Bir Baktık ki Yapayalnızdık Diyen Ağlar Demeyen Ağlar Ama Aşk Var, Bir Tek Aşk Var ! Aşk Var mı, Var, Aşk Var...

Hoş geldin Ağustos!

Resim
Tembel tembel uzanıp bi lareyamdan dünyada neler olmuş bitmiş ucundan köşesinden öğrenmeye çalışırken takvime gözüm kaydı bir baktım Ağustos gelmiş! E hoş gelmiş! Ayların en güzeline bir kala:) Yeni bir ayın ilk gününde yeni şeyler keşfetmek lazım. Müzikayı takıp kulağına sokak sokak ezgileri anlamlandırmak lazım değil mi ama? O zaman trene atlayıp cama başımı dayamanın vaktidir. Bu sıcakta limonata gibi ferahlatacak  bir gün için Barcelonata bütün renkleri ve coşkusuyla! O zaman ne diyoruz: Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar! İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar.*