Kayıtlar

Aralık, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Yılın Son Demleri

Resim
Her yeni ayı bazen coşkuyla bazen de melankolik hallerde karşıladım kelimelerimle derken bir yılın daha sonuna geldik. 2012 neler aldın neler verdin şimdi tek tek düşünüp bulup da yazamam ama çift rakamları hep bir sevmişimdir o açıdan bir sempatim vardı sana karşı:) Yine dolu dolu güzel zamanlar geçirdim. Yeni yerler, yeni insanlar, yeni şarkılar, satırlar, dizeler... Hepsini heybeme doldurdum güzelce.  Yılın son deminde; Karadeniz'in kokusunu içime çektim soğuk soğuk, dalgaların bembeyaz köpüklerini hayran hayran süzdüm, bulutların gökyüzü tuvalindeki grili, mavili beyazlı Aralık tonlarına baktım ve dedim ki: Bu an güzel, bu anı yaşamak güzel... Derin bir nefes aldım buz gibi ama ferah ama tertemiz, yeni yılın yeni cümlelerini kurmaya hazırım. Bir de gülümsedim içimde biriktirdiğim bütün melekler için, güzel bir şarkı söyledim gözlerimi bile açamayacak kadar nağmeli içten. Yürüdüm ve yürümeye devam edeceğim hayatın sokaklarında nefesim yettiğince kah ağlayarak kah gülerek. O

Kasetler...

Resim
Bu akşam konser var. Haluk Levent'i dinleyeceğiz. İçimde bir neşe anlatamam. İlkokul ve ortaokul yıllarımı hatırlatıyor bana Haluk Levent şarkıları ve şiirleri. Upuzun saçlarımla çırpı gibi kara kuru bir küçük kızken kuzenlerimin peşine takılıp "canlı müzik" dinlemeye giderdim. Ne büyük mutluluk! Yaşımdan büyük işler yapınca kendini bir şey sanma yılları malum...Gitarlı abilerden gözümü alamazdım. Abilerimizden değil de gitarlarından tabi ki de:) Piyasadaki bütün şarkıları ezbere bildiğimi yazmama bile gerek yok. Vee Hopa'daki kocaman taş evin ikinci katında denize doğru bütün pencereleri açıp müzik setinin başından ayrılmadığımız zamanlar. Kasetler dizilmiş sıra sıra. A yüzü B yüzü şarkı atlamadan dinliyoruz, deli gibi bağıra bağıra söylüyoruz son ses! Başta Haluk Levent olmak üzere Ahmet Kaya, Zülfü Livaneli konser kayıtları, Oya Boralar, Ezginin Günlüğü ve niceleri... Ama Haluk Levent'in yeri nedense hep farklı olmuştur benim için. Onun şarkıları gitarı elime

Düş Kafalı!

Resim
Ne yazmalı da ne anlatmalı pek bilemesem de akıp gidiyor hayat. Yeni insanlar, yeni yerler, içimize yerleşip oturan gitmekler, dilimize takılan şarkılar, bulut kıvamında hayaller.... Bir an derste kahkahalar içinde, bir an yollarda düşünceler içinde, bir an masa başında planlar içinde buluyorum kendimi. Ama çoğunda da ne yapacağıma hatta nasıl hissedeceğime bile karar veremez bir haldeyim. Artık sorgulamıyorum, ekibe katıldım deli başkanının yardımcısı olma yolunda büyük bir hızla çalışmalarımı sürdürüyorum, kaptırmam kimseye! Kızıyorum her şeye! İnsanca olmayan, içinde insana dair, insanlığa dair zerre bulunmayan her şeye kızıyorum. Tam bir DÜŞ KAFALIYIM! Aman koş yarış herkesi her şeyi süsle, sonsuz iyi niyetle kutsa!  Hangi diyarın kafasıysa bu! Neyse kısacası aklımda düşlerle, giderim buradan ilk seherde. Bilirim ki uzakta onarır yürek kendini uzakta bir yerde! Nerede mi? O da bende:) Bir de unutmadan Defne&Çinka Akustika'ya devam ediyor. Ona buna şuna kızıp bu

Hiç Bir Zaman

Resim
Yeni evime alışamamışken, kafam bilumum dünyadaki her şeye bozukken, ne düzene ne de insanlara bir mana vermezken, dünya rakı haftası gelip çatmış iken, havalar soğumuşken,beynim kıvrım kıvrım kıvranırken, ruhum güvertede salınırken, kalbimin akordu tutmazken, gitarımla aramıza kara kediler girmişken, okumak da çare etmezken, nakaratlardan sıkılmışken, yaz yaz yaz bir teze varamazken, bir yılın daha sonlarına gelmişken, ben konuşup konuşup hiç bir şeyi anlatmayı beceremezken; ancak bir Ortaçgil şarkısı anlatabilirdi beni: Sen git çay koy  Ben çok şaşırdım  Bu ev benim için biraz yeni  Sen şuraya otur  Ben de buraya  Birisi müzik koysun  Ya ondan sonrası?  Ya da hiçbir zaman  Zaten sözcükler kilitli  Sen bir şeyler ye  Ben de bol sigara  Bir tek renkler değişsin  Sen gözlerime bakıyor gibi  Ben kaçıyor gibi  Ya da tam tersi  Ya suyun öte yanı? Ya da hiçbir zaman  Zaten sözcükler kilitli  Laf arası sessizlikleri  Tedirgin ettiğinden beri