Kayıtlar

Kasım, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

FiLiN yOlCuLuĞu.

Resim
Ben de başlık atarken Jose Saramago gibi pek umursamadım büyük harfi küçük harfi. Dilbilgisi kuralları da neymiş... Saramago bu romanını hastalığı dolayısıyla ara vererek hatta bir kısmını da hastaneden yazmış. Bitirememe korkusu duyarak yazmış neyse ki tamamlamış ve Filin Yolculuğu son eseri olmuş. İyi ki de bitirmiş, gerçi ben de yazarın ara vererek yazması misali bayağı uzunca bir sürede ancak okuyabildim bu kitabı sebebini de tam bilemiyorum. Belki diyalog formunda olmayan diyalogların içinde kimin söz aldığının belirtilmemesinden belki de  uzayıp giden cümlelerde  betimlemelerin ve düşüncelerin birbirini kovalamasından. Normalden biraz daha fazla konsantre gerektirdiği için bu üslup biraz uzun sürede okudum galiba. Kitabın orijinal metininde hiç dipnot yokmuş fakat çevirmenimiz Portekiz kültürüne ve coğrafyasına ait göndermeleri anlayabilmemiz adına eklemeler yapmış ve faydalı da olmuş kanımca. Ayrıca gerçekten de zor bir metni başarıyla çevirebilmiş olduğunu hissettim her

Hazan'a Veda...

Resim
Ah müzik çalarım neler yaptın yaptın bu sabah. Kıyı boyunca hafif yağmur altında hızla ilerleyen dolmuşun penceresinden yansıyanlara harikulade bir fon seçtin. Mozart Andante (Piano concerto no. 21)... Bir kere daha şiddetle hissettim, anladım ve gördüm ki Mozart'ın müziğinde doğanın sesi var doğanın düzenin kendisi var, yaratıcıyı yücelten bir şeyler var her notada. Pencereden görünenler arasında en güzeller yine yaratıcının eserleri. Yapraklarına veda eden ağaçlar, bordodan sarıya hazan tonlarındaki yapraklar, kasalarda satılmayı bekleyen sarı ışık altında mandalinalar, gri gökyüzü, kara bir deniz, bembeyaz köpük köpük dans eden dalgalar... Nasıl bir düzen, nasıl bir kusursuzluk... İnsan eliyle olanları ise gözümün görmemesi, gördüysem de algılamaması için bir çaba sarf ettiğimi söylememe gerek yok sanırım. Ah insanlar ah... Ne kadar aciz ve çirkin olabiliyoruz bu düzen içinde. Güzün kışa hoş geldin diye fısıldadığını duyar gibi oldum ve gülümseyerek içimden ben de hoşç

Anneanne...

Resim
Ölüm yıldönümünde andık onu pek hatırlamadığım bir kaç fotoğraftan ibaret hayalimde canlanan. Ben kucağındayım o yaşlı bir o kadar kibar ve zarif bir kadın. Ud çalarmış kına gecelerinde mahallenin kadınlarına bir de söylermiş çok güzel bense hayatta kalan arkadaşlarından duydum bunları hep. O zaman anneannecim bir başka dilden sana gelsin bu çokça söylediğin gelin nazlaması...

Zamba Para Olvidar

Resim
Uzunca bir süredir benim gönül listelerimde üst sıralarda bu şarkı efendim. Biraz acıklı esasında aşk acısınan dert yanan sitemkar bir edalar bir haller var sözlerde ama bir yandan da sıcacık. Sonunda aşktan kalan gitarımla çalıp durduğum şu berbat şarkıdan ibaret... diyor be isyaaaan! Çağan Irmak tavsiyesidir efendim hemen baş tacı edilir...