Kasetler...

Bu akşam konser var. Haluk Levent'i dinleyeceğiz. İçimde bir neşe anlatamam. İlkokul ve ortaokul yıllarımı hatırlatıyor bana Haluk Levent şarkıları ve şiirleri. Upuzun saçlarımla çırpı gibi kara kuru bir küçük kızken kuzenlerimin peşine takılıp "canlı müzik" dinlemeye giderdim. Ne büyük mutluluk! Yaşımdan büyük işler yapınca kendini bir şey sanma yılları malum...Gitarlı abilerden gözümü alamazdım. Abilerimizden değil de gitarlarından tabi ki de:) Piyasadaki bütün şarkıları ezbere bildiğimi yazmama bile gerek yok. Vee Hopa'daki kocaman taş evin ikinci katında denize doğru bütün pencereleri açıp müzik setinin başından ayrılmadığımız zamanlar. Kasetler dizilmiş sıra sıra. A yüzü B yüzü şarkı atlamadan dinliyoruz, deli gibi bağıra bağıra söylüyoruz son ses! Başta Haluk Levent olmak üzere Ahmet Kaya, Zülfü Livaneli konser kayıtları, Oya Boralar, Ezginin Günlüğü ve niceleri... Ama Haluk Levent'in yeri nedense hep farklı olmuştur benim için. Onun şarkıları gitarı elime aldığımda severek çaldıklarından olmuştur ve ilk arpejlerim. Zaman hakikaten uçup giden bir şey. "Yine resmin duvarda geceler yine sensiz" diye arpeje başlayışım. Ne çalışmak ne çalışmak ama o kadar zevkle bir şeyler yapabilmeyi çok özledim gerçekten de. Odamda yatağımın üstünde gitarla bütünleşmeler... Ayna karşısında parfüm şişesi elimde şarkı söylemeler... Resim atölyesinde son ses kaset dinlemeler...Bir sırıtma oturuyor ki yüzüme bunları hatırlayınca sorma gitsin. Müziğe tutkun çocukluk ve ergenlik yıllarım... Annemle deli gibi yağmurda Haluk Levent konserine gidip beraber kafa sallayışımız sanırım çocukluğumun en güzel karelerinden biri. Bütün paramı kasetlere yatırdığım yıllar. Albüm kapaklarını, şarkı sözlerini hatim etmeler... O zaman o güzel yaz sabahlarında alt kattan koşup yarışıp ahşap merdivenleri güm güm güm ikişer üçer çıkmama neden olan o güzel şarkıyı ve denize bakan o salonu hatırlayalım:



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mor

Mor Menekşe Aç Dostlar ve Altın Gözlü Çocuk

Kuyara & Adako