CELTA!

Hayatımın ikinci yurt dışı tecrübesi ve en isabetli kararlarımdan biri kesinlikle CELTA. Nedenlerini anlatmaya çalışacağım birazcık. Anlatınca da CELTA ve onun güzel insanları hep hatırlanacak. Rize'den kalkıp Barcelona'nın Granollers'ine geldik. Geldik ve gördük ki sevimli mi sevimli bir okul sıcak mı sıcak insanlar. Cambridge School da kasabanın göbeğinde küçük, şirin bir bina. Enri sıcak gülümseyişi ve çat pat ingilizcesiyle karşıladı bizi ve daha sonra merdivenlerden tatlı mı tatlı bir kadın indi: Denise. Tutorımızla da elimizde kocaman valizlerle tanışmış olduk ilk dakikadan. Derken ev sahibemiz Maria teyzem geldi elinde çantası tin tin. Biz de çekçekli valizlerle peşinden düştük yola. Maria teyzem de konuşaklıdır maşallah ama Katalancamız olmadığı için başımızı sallaya sallaya devam ettik yürümeye. Yürürken bir yandan gözüme takılan mağazalar bir konser kalabalık neşeli insanlar... Derken Enginyers apartmanına geldik. Cadde üstünde kocaman bir binanın 6. katı evimiz oluverdi. Maria teyzemin hoşgeldin hediyeleri de çok sevimliydi. Diyorum ya güzel insanlar var bu hikayede. Odamın duvarlarındaki tabloları çok sevdim bir de sallanan sandalyemi! Kocaman pencereden caddeyi ve diğer evlerin çatılarını izlemek mümkündü Picasso'nun Roofs of Barcelona'sı misali bir manzara. Odalara yerleşildi tablolarla dolu evimiz keşfedildi sonra da Granollers sokakları adımlanmaya başlandı güzel müzikler eşliğinde. Havai fişekler atıldı hafta sonu boyunca Sant Joan festivali kutlandı veee pazartesi geldi çattı okları takip edip sınıfımızı (A7) bulduk:) Hafif gergin hafif çekingen ve başımıza neler gelecek kim bu insanlar neredeyiz biz neler oluyor türünden bakışlarla sandalyelerimize yerleştik ve o sandalyelere ders anlattığımız süreler dışında yapıştık kelimenin tam anlamıyla! Derken Denise bir o kadar tatlı bir o kadar profesyonel başımıza gelecekleri bir bir anlatmaya başladı. Mavi CELTA dosyalarımızla tanıştık. Aldık elimize kalemleri ve doldurmaya başladık. Ne dosya ama beş hafta boyunca onu dolduracağız diye neler çektik:) Sonra sınıfın bir köşesinde oturan gözlüklü kırmızı burunlu in training tutorımız Noel elinde kağıtlarla çıktı meydane. Çalışmış dersini hazırlamış nadide CELTA grubumuza bir "find someone who..." aktivitesi ki kaynaşalım buzlarımızı eritelim. Hatırlayalım bakalım kimler varmış:
Find someone who...
  • likes horseriding - Britanny
  • has played guitar in a band - Emine
  • has taught yoga - Fabien
  • has worked in Korea and Thailand - Hannah
  • is from Michigan, USA - Josh
  • went to Swansea University - Kirsty
  • ran Barcelona marathon last year - Leanne
  • has lived in Italy and the UK - Tania
  • has worked Rize University in Turkey - Melike
  • is finishing a Physics degree - Mischa
  • likes swimming and diving - Svenja
  • is from Moscow - Lisa
  • went to the last Bruce Springsteen concert in Barcelona - Denise
  • is married to a lady from Galicia - Noel
  • has the longest fingers on earth - Rod :)
Dünyanın her bir yerinden birbiriyle pek alakası olmayan 12 kişi CELTA'nın yoğun temposuna girdik ilk günden ders anlatarak! Teaching practice gruplarına ayrıldık ve ilk gün tutorımızın demo dersini gözlemledikten sonra öğrencilerimizle tanışma dersini TP grubu olarak biz yaptık. Hemen bir panik sardı hepimizi, kendimizle ilgili bilgileri içeren paragrafları oluşturduk ve görev dağılımını yaptık heyecanlı ve gergin olduğumuzu yazamaya gerek yok sanırım. Penny cici bir ders anlattı Rod'un yerine sonra da biz (Fabien, Kirsty, Svenja, Lisa, Hannah) pre- intermediate öğrencilerimizle baş başa kaldık. İngilizceleri çok iyi olmasa da anlatacakları çok şey olan bu sıcak kanlı Katalan öğrenciler çok sevimliydi gerçekten de.Derslerimizden sonra ilk hafta onlardan gelen moral alkışları çok tatlıydı mesela. Şapkasını her gün sınıfta unutup geri dönen Joan, altın kolyesi ve düşük çenesiyle Jose, sarı saçlı kokoş Dolors, dünya tatlısı cici kalemliğiyle diğer Dolors, Latin Amerikalı görüntüsü ve kaslarıyla delikanlımız Mauricio, elinden düşmeyen telefonuyla çıtı pıtı ergen kızımız Marta, mimarımız Joan, muhasebecimiz şakacı çekingen Javier, onun annesi ve sınıfın yıldızı Neus, sarı saçlı güzel elbiseli Antonia teyzem, kızıl saçları ve harika gözlükleriyle düşünceli anne Matti ve kıvırcık saçlı en zayıf halkamız diğer Antonia. Ne çok adaş var küçücük bir sınıfta karışıklığa birebir yani:) Bu isimler bana Brezilya dizileri tadında geldi tabi ki:) Derken ilk günün sürprizleri bitmedi ve ikinci gün ilk sırada ders anlatacak kişi olduğumu öğrendim! Çünkü hep liste başı olan öğrenci Emine TP grubunda da A olarak ilk sıradaydı. Aksi gibi tutorum Rod da ilk gün yanımızda yoktu Penny yardımcı olduysa da birazcık kendi çapımda haldır haldır lesson procedure form doldurdum. Bir de saatlerce slaytlar hazırladım likes&dislikes &agreeing&disagreeing anlatmak için. Evdeki sandalyeye de yapıştım tabi ki akşamları en iyi ihtimalle 24'e kadar. İlk ders tantanasını anlattım tutorumla tanıştım ve 7 kez daha daha detaylı ders planlarıyla ders anlatacağımı da öğrendim ve ayrıca 4 ödevden sorumlu olduğumu da. Fotokopi makinesiyle yoldaş TP grubumuzla kardeş, tutorlarımızla sırdaş olduk neler hazırladık neler. Pre-intermediate gruptan upper gruba geçtik kursun yarısında aynı zamanda tutorlarımız da değişti sanki kursu başa sarmış gibi yeniden öğrencilerle tanış onlara alış bilmem ne... Bu sırada her sabah 3 saat input sessionlar, 1,5 saat feedback sessianlar, 2 saat observationlar teaching practiceler sürdü gitti. Kursun yoğun temposu yavaş yavaş her bünyede farklı farklı etkilerini gösterdi:) Bir fenalıklar bir bunalmalar gülme ve ağlama krizleri bel, sırt tutulmaları soğuk algınlıkları klima ve sıcak dalgaları da eklenince olaylar olaylar yani:) Hiç inanamasam da dosyamızı tamamladığımız o 25. kurs gününe geldik sağ sağlim. Bütün ders planları, ödevler, tutoriallar, ders gözlemleri imzalar ders materyalleri her şey tamamlandı ve teslim edildi Cambridge'in ve tutorlarımızın güvenilir kollarına. Unutmayalım bir de assessorımız geldi Cambridge'den dosyalarımızı inceledi iki gün boyunca. Son CELTA günümüzde ince tutorlarımızla kahve içmeye gittik. Tatlı tatlı hediyeleştik esprileri yaptık ve ilk kez bardaktan boşanırcasına yağmur yağdı Granollers'e. Biz de mecbur şemsiyenin altına sığındık:) Sonra teker teker vedalaştık herkesle. Gözlerimin hep dolduğunu ve herkesi Türkiye'ye davet ettiğimi yamıyorum artık:) Evet duygusalım hem de çok! Hem sınıf arkadaşlarıma hem de öğrencilerime özellikle pre-intermediate gruba hemencecik ısındım sevdim herkesi. Güzel bir deneyimdi kesinlikle bu arada öğrencilerimizle olan veda partimiz de çok güzeldi. 


BaRcElOnA

Bütün bu yoğunluktan neler kaldı geriye bende dersem; çok şey, çok fazla şey... ELT adına hem deneyimimi hem bilgimi artırdım ve öğrenmeye öğretmeye dair ufkumu çok çok genişlettim. Bir Cambridge School dosyam var, içinde Josh'un bana hazırladığı çakma sertifikam, bir dolu fotokopi diğer bir deyişle ELT hazinesi ve güzel bir fotoğraf var. Üstüne bir de Barcelona var aklımda sokakları, tapaları, güzel insanları, harika mimarisi, denizi ve neleri neleri... E bir de CELTA sertifikam var uzun incelemeler araştırmalar bitince Cambridge gönderecek önümüzdeki ay:) O sertifikayı bir sürü ülkeyi, insanı ve kültürü tanımada bilet olarak kullanacağım harika planlarım var! Öğrenmeyi ve öğretmeyi seviyorum! Ne mutlu bana ki sevdiğim bir işi yapıyorum ve böylece hiç çalışmamış oluyorum:)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mor

Mor Menekşe Aç Dostlar ve Altın Gözlü Çocuk

Kuyara & Adako